Polisitemi Vera: Kanda Hücre Artışı Ne Anlama Gelir?
- Haluk Demiroğlu
- 1 Tem
- 2 dakikada okunur
Polisitemi Vera nedir?
Polisitemi Vera (PV), kemik iliğinde kırmızı kan hücrelerinin (alyuvarlar) anormal şekilde artmasıyla karakterize kronik bir kan hastalığıdır. Bu artış, kanın daha koyu ve yoğun hale gelmesine neden olur. Kanın akışkanlığı azalır ve damar içinde pıhtılaşma eğilimi artar.
Polisitemi Vera, miyeloproliferatif neoplazmlar (MPN) adı verilen bir grup hastalık içinde yer alır. Bu hastalıkta genellikle sadece kırmızı kan hücreleri değil, beyaz kan hücreleri ve trombositlerde de artış görülebilir.
Hastalık nasıl gelişir?
PV, genetik bir mutasyon nedeniyle kemik iliğindeki kan hücrelerinin kontrolsüz çoğalması sonucu gelişir. Normalde vücudun oksijen ihtiyacına göre kan hücresi üretimi düzenlenir. Ancak PV’de bu kontrol mekanizması bozulur ve gereğinden fazla hücre üretilir.
Belirtiler
Polisitemi Vera, bazı hastalarda uzun süre belirti vermeyebilir ve tesadüfen yapılan kan tahlilleri sırasında fark edilir. Ancak hastalık ilerledikçe çeşitli şikayetlere yol açabilir:
Baş ağrısı
Baş dönmesi
Kulak çınlaması
Görme bozuklukları
Yüz ve ellerde kızarıklık
Ciltte kaşıntı (özellikle sıcak duş sonrası artan)
Yorgunluk ve halsizlik
Ellerde ve ayaklarda yanma hissi
Damar içi pıhtı oluşumu (derin ven trombozu, inme gibi ciddi tablolar)
Kanama eğilimi (özellikle burun ve diş eti kanamaları)
Komplikasyonlar
PV’de en ciddi komplikasyon, damar içi pıhtılaşmadır. Kanın koyulaşması ve hücrelerin artması, özellikle büyük damarları etkileyerek kalp krizi veya felç riskini yükseltir.
Bir diğer önemli komplikasyon, hastalığın ilerleyen dönemde miyelofibroz veya akut lösemiye dönüşebilmesidir. Bu nedenle düzenli takip ve erken müdahale büyük önem taşır.
Tanı nasıl konulur?
Polisitemi Vera tanısı, klinik bulgular ve laboratuvar testleriyle konur. Temel tanı kriterleri şunlardır:
Hemoglobin ve hematokrit değerlerinin normalin üzerinde olması
Kemik iliği biyopsisinde hücre üretiminde artış
Eritropoietin (EPO) düzeyinin düşük olması
JAK2 mutasyonunun saptanması
Ayrıca, periferik kan yayması, serum demir düzeyleri ve pıhtılaşma testleri de değerlendirilir.
Tedavi
PV tedavisinin temel amacı, kan hücresi sayısını kontrol altına alarak pıhtılaşma riskini azaltmaktır. Başlıca tedavi yaklaşımları şunlardır:
Flebotomi (kan alma): Belirli aralıklarla kan alınarak hematokrit düzeyi düşürülür. Bu, en temel ve hızlı etki eden yöntemdir.
Düşük doz aspirin: Pıhtı oluşum riskini azaltmak için kullanılır.
Sitoreduktif tedaviler: Hidroksiüre gibi hücre üretimini baskılayan ilaçlar, yüksek riskli hastalarda tercih edilir.
JAK2 inhibitörleri: Daha ileri olgularda veya diğer tedavilere yanıt alınamayan durumlarda kullanılabilir.
Takip ve yaşam önerileri
PV hastalarının düzenli aralıklarla hematoloji kontrolü gereklidir. Tedavi düzeninin yanı sıra, damar sağlığını koruyacak yaşam tarzı değişiklikleri de önem taşır. Hastalara sigarayı bırakmaları, bol sıvı tüketmeleri, hareketsizlikten kaçınmaları ve uzun yolculuklarda sık sık hareket etmeleri önerilir.
Polisitemi Vera, damar içi pıhtılaşma riskini artıran, ciddi ancak kontrol altına alınabilir bir hastalıktır. Erken tanı, düzenli takip ve uygun tedavi sayesinde yaşam süresi ve kalitesi önemli ölçüde korunabilir. Özellikle açıklanamayan baş ağrısı, yüzde kızarma, kaşıntı ve halsizlik gibi şikayetlerde bir hematoloji uzmanına başvurulması büyük önem taşır.
Bu yazı, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza danışınız.